Polonyalı yazar ve The Witcher evreninin yaratıcısı Andrzej Sapkowski, oyun dünyasının merakla beklediği The Witcher 4 projesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sapkowski, CD Projekt RED ile mevcut ilişkisinden ve serinin yeni oyununun geliştirme sürecindeki rolünden bahsetti. Yazar, şirketle olan mevcut sözleşmelerinden tamamen memnun olduğunu ve bu ortaklığın devam etmesini umduğunu vurguladı.
Bu açıklamalar, oyun severler ve The Witcher hayranları için büyük bir anlam taşıyor. Özellikle The Witcher 4 gibi yüksek beklentili bir projenin yaratıcısının sürece ne kadar dahil olduğu her zaman merak konusu olmuştur. Sapkowski’nin bu konuya netlik getirmesi, geliştirme sürecinin tamamen CD Projekt RED’in yaratıcı vizyonuyla şekilleneceğini gösteriyor.
The Witcher 4 ve Sapkowski’nin Rolü: Yeni Oyunda Yazarın Etkisi Olmayacak Mı?
Andrzej Sapkowski, Viyana’da katıldığı bir etkinlikte kendisine yöneltilen The Witcher 4 hakkındaki bir soruya net bir yanıt verdi. Yazar, stüdyonun önceki oyunlarda olduğu gibi artık kendisiyle istişare etmediğini ve yeni oyunun yapım sürecine şu an için dahil olmadığını doğruladı. Bu durum, CD Projekt RED’in artık Witcher evreninin oyun uyarlamaları konusunda kendi ayakları üzerinde durduğunu ve hikayeyi kendi yaratıcı ekibiyle ilerletme kararı aldığını ortaya koyuyor.
Sapkowski, stüdyo ile olan mevcut anlaşmalarının “mükemmel” olduğunu ve işbirliğinden memnuniyet duyduğunu belirtti. Bu, geçmişte yaşanan finansal anlaşmazlıkların tamamen geride kaldığını ve iki taraf arasında profesyonel bir saygı çerçevesinde yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Yazarın sürece dahil olmaması, projenin kalitesi hakkında bir endişe yaratmamalıdır; zira CD Projekt RED, The Witcher 3: Wild Hunt ile bu evrene ne kadar hakim olduğunu kanıtlamıştır.
Geçmişten Günümüze Sapkowski ve CD Projekt RED İlişkisi: Çatışmadan Uzlaşmaya
Sapkowski ve CD Projekt RED arasındaki ilişki her zaman pürüzsüz değildi. 2000’lerin başında yazar, eserlerinin oyun haklarını stüdyoya satarken, satışlardan yüzde pay almak yerine tek seferlik bir ödemeyi tercih etmişti. O dönemde video oyunlarının bu denli büyük bir endüstriye dönüşeceğine inanmayan Sapkowski, bu kararından daha sonra derin bir pişmanlık duyduğunu açıklamıştı.
Geralt oyunlarının dünya çapında bir fenomene dönüşmesi ve milyonlarca satmasının ardından yazar, geliştiricileri dürüst olmamakla suçladı ve ek tazminat talep etti. Bu durum, yazar ve stüdyo arasında uzun süren bir anlaşmazlığa yol açtı. Neyse ki, 2019 yılında taraflar arasında yeni bir anlaşmaya varılarak bu çatışma sona erdirildi ve ilişkiler normalleşti.
The Witcher 4 Geliştirme Sürecinde Yazarın Yokluğu Ne Anlama Geliyor?
Sapkowski’nin The Witcher 4 geliştirme sürecine aktif olarak katılmaması, CD Projekt RED’e tam bir yaratıcı özgürlük tanıyor. Stüdyo, yıllar içinde Witcher evrenini o kadar derinlemesine işledi ki, artık kendi mitolojisini ve hikaye anlatım dilini oluşturdu. Bu durum, oyuncular için de heyecan verici yeni kapılar aralayabilir.
Yazarın kendisi de CD Projekt oyunlarında, orijinal kitaplarda bulunmayan unsurların yer aldığını belirtiyor. Örneğin, “Witcher okulları” fikri tamamen stüdyonun senaristleri tarafından geliştirilmiş bir konsepttir. Sapkowski, bu fikri Harry Potter’daki binalara benzetmiş ve bu tür yeniliklerden pek hoşnut olmadığını itiraf etmiştir.
Witcher Okulları Tartışması: Kitaplardaki Bir Hatadan Doğan Geniş Bir Evren
İlginç bir şekilde, Sapkowski yakın zamanda yaptığı bir açıklamada “Kurt Okulu” ifadesini “Son Dilek” kitabına yanlışlıkla eklediğini ve bu fikri “anlatısal olarak hatalı” bulduğu için asla geliştirmeyi düşünmediğini söyledi. Ancak oyun geliştiricileri bu tek cümleye sıkı sıkıya sarılarak Kurt, Kedi, Ayı, Engerek gibi birçok farklı okul yarattı. Bu durum, oyunların kitaplardan nasıl beslendiğini ama aynı zamanda kendi özgün yolunu nasıl çizdiğini gösteren mükemmel bir örnektir.
Her ne kadar yazar bu durumdan rahatsızlığını dile getirse de, Witcher okulları konsepti oyunların dünyasını zenginleştiren ve oyuncuların kendilerini daha fazla ait hissetmelerini sağlayan popüler bir unsur haline geldi. The Witcher 4‘ün tanıtımında kullanılan Vaşak (Lynx) okulu madalyonu da bu konseptin yeni oyunda da merkezde olacağının bir işareti olarak yorumlanıyor.
Project Polaris: The Witcher 4 Hakkında Neler Biliyoruz?
Resmi olarak The Witcher 4 olarak adlandırılmasa da, “Project Polaris” kod adıyla bilinen yeni oyun, yeni bir Witcher üçlemesinin başlangıcı olacak. CD Projekt RED, bu yeni saga ile Geralt of Rivia’nın hikayesini geride bırakarak yeni karakterlere ve maceralara odaklanmayı planlıyor. Bu, evrenin daha önce keşfedilmemiş köşelerini görme fırsatı sunuyor.
Geliştirme süreciyle ilgili en önemli detaylardan biri, oyunun CD Projekt RED’in kendi motoru olan REDengine yerine Unreal Engine 5 ile geliştiriliyor olmasıdır. Bu teknoloji değişikliği, daha gelişmiş grafikler, daha büyük ve daha dinamik bir açık dünya ve yeni nesil oyun mekanikleri vaat ediyor. Stüdyo, 2024’ün sonlarına doğru tam üretim aşamasına geçtiğini ve 400’den fazla geliştiricinin proje üzerinde çalıştığını duyurdu.
Yeni Üçleme ve Çıkış Tarihi Beklentileri
CD Projekt RED, Project Polaris’in çıkışıyla birlikte altı yıllık bir süre içinde yeni bir üçleme yayınlamayı hedefliyor. Ancak stüdyonun başkanı, The Witcher 4‘ün en erken 2025’te çıkabileceğini belirtse de, yeni bir oyun motoruna geçişin getirdiği ek çalışmalar nedeniyle bu tarihin daha da ileriye sarkması bekleniyor. Bazı tahminler oyunun 2027 veya sonrasında piyasaya sürülebileceğini gösteriyor.
Hayranlar, yeni ana karakterin kim olacağı konusunda çeşitli teoriler üretiyor. En popüler teorilerden biri, The Witcher 3’ün bazı sonlarına göre bir witcher olan Ciri’nin başrolde olacağı yönünde. Teaser görselindeki Vaşak madalyonu da bu teoriyi destekler nitelikte, çünkü Ciri’nin kitaplarda bir dönem Kedi Okulu madalyonu taşıdığı biliniyor.
Sonuç: The Witcher 4’ün Geleceği ve Sapkowski’nin Mirası
Sonuç olarak, Andrzej Sapkowski’nin The Witcher 4‘ün yaratıcı sürecinde yer almaması, CD Projekt RED’in artık bu evrenin dijital koruyucusu olarak tam yetkiyle hareket ettiğini gösteriyor. Yazar ve stüdyo arasındaki geçmişteki anlaşmazlıklar çözülmüş ve yerini karşılıklı saygıya dayalı profesyonel bir ilişkiye bırakmıştır. Sapkowski’nin edebi mirası her zaman serinin temel taşı olmaya devam edecek, ancak oyunlar kendi yolunda ilerleyerek bu mirası daha da geniş kitlelere ulaştıracaktır.
Unreal Engine 5’in gücü, yüzlerce geliştiriciden oluşan dev bir ekip ve yeni bir üçleme vaadi ile The Witcher 4, şüphesiz oyun dünyasının en çok beklenen yapımlarından biri olmaya devam ediyor. Hayranlar, Sapkowski’nin yokluğunda CD Projekt RED’in bu zengin evrene neler katacağını ve Kıta’nın geleceğini nasıl şekillendireceğini görmek için sabırsızlanıyor.